17 Şubat 2009 Salı

"Olamayacaksan olmazsın!.."


“Utanmazlığı bu kadar ileri götürdün mü nasıl düşünürsen düşün! Benim sanata sığınmam da korkumdan demek! Çirkinliklerin getirdiği acılardan kaçıp sanata sığındığım doğru; tek nedeni korku mu bu kaçışın? Başka nedenleri de olabilir; korkunun baskınlığını yadsıyabiliyor musun? Kılı kırk yarıp derinine inince salt doğruya varmazsın. Biraz ırgaladın mı ardından olmayacak şeyler çıkmayan hangi davranışımız var? Şiddetin böylesi yaygın olduğu toplumda korku da doğal. Gerekli bile. Küçültmez, daha insan kılar bizi. Diyelim korktuğumdan yaptım ne yaptımsa tutukluluk günlerimde. Korkmayıp eski yerimde diretseydim ne yanlışlara kayıp gidecektim kimbilir! Sanatı bu çelişkiler yarattı. Gerekli kılan da o. Benim asıl acım, bu kadar çok sanat sözü etmeme karşın yaratıcılık yeteneğinden yoksun olmam belki. Gençlik yıllarında özendiği öykücülükten öte bir şey gelmemişti elinden. Üç beş denemeden sonra bırakmıştı onu da. Olmuyordu, üstelemenin anlamı yoktu ki. Biraz resim beceresi vardı belki, geliştirememişti onu da. Minyatürler yapmaya kalkıştı bir ara, yürütemedi. Neyi gösteriyordu bütün bunlar? Olamayacaksan olmazsın!.. Sanatta da böyle bu, öteki alanlarda da… Yeri belli sanat eleştirmeni olmakmış benim payıma düşen; bu kadarı da yetiyor bana. Ülkeye güzeli kazandırmanın kavgasını veriyorum. Boyamaları, dokumaları, oymaları, örmeleri, yazmaları, çizmeleriyle insanımızın bilinçaltı zenginliklerini, coşkusunu, duyarlığını, göz nurunu, alın terini çıkarıyorsun ortaya; hem de kan dökmeden, kimseleri acılara batırmadan…”

Vedat Türkali, Tek Kişilik Ölüm, Cem Yayınevi, 1990, s. 77

2 yorum:

Kendi Merceğimden dedi ki...

Merhaba,

İkinci cümleyi okurken Vedat Türkali dedim kendi kendime. Sabırla bitirdim sonuna kadar. Bir baktım ki gerçekten öyleymiş.

Sonra nihayet dedim mutlulukla.

Nasıl güzel oluyor bu altını çizdiğin satırları her gün paylaşman Ayşe bir bilsen.

Her gün yeni bir hediye alıyorum gibi.

Sana da hediye verenlerin olsun ve de daim olsun.

Sevgiler,

Seda

Ayşe dedi ki...

Seda'cım,
Benim için dile getirdiğin dileğin yani hediye verenlerimin olması, oluyor gerçekten; bak bu yürekten satırların işte bunlardan biri:-)

Ayrıca yazıyı okunken Vedat Türkali'yi tanıman ne hoş, ifadenden o andaki heyacanını yaşadım sanki ben de. Gerçekten sevindim ve seviniyorum böyle satırlarda buluşmalarımıza.
Sevgiyle