31 Aralık 2009 Perşembe

Bütün Hafta Bir Şiir/Bir Yılın Son Günleri IV.

IV.

Ey uzak akrabalarım, üvey aşklarım
Mevsim sonu dostlarım, işporta malı ayrılıklar
Arkadaş ölümleri, dost hançerleri, talan ettiğimiz zulalar
Gece telefonları, ıssız konuşmalar
Mağrur incelikler, vurgun yemiş ilişkiler
Bırakılmış mektuplar
Ve yurdumun her karış toprağında tefrika edilen karanlık
Ey hayatıma girenler ve çıkanlar
Uçurum duygusuyla yaşadığımız hayat ey

O kadar çok anlattım ki
Kendime kaldım anlatmaktan...
Bunaldım kendisiyle boğuşmasını
Başkalarında çözmeye çalışan insanlardan
Usandım sözcük oynamalarından, tılsımlı sıfatlardan,
Ofset duyarlılıklardan
Kaç zamandır bir ermiş dinginliği havalandırıyor dizelerime
açılan pencereleri,
Durup bakıyorum akşam sularında zaman kavramlarına,
Zamanı düşünüyorum; koyuluyorum
Anlamını yitiriyor "şimdiki zaman"ın boş yüceliği, tarihin unutkan
sayfalarındaki mürekkep lekeleri
İşimin başına dönüyorum içimde ıssız bir gönül erinci

Kaç zamandır duru, yalın, çalışkan, iyi insanlar özlüyorum
"içtenliğin" ya da "dünya görüşünün" kirletmediği
Kendime bir yeni yıl kartı yazarak bunları diliyorum.

Murathan Mungan, Mırıldandıklarım, Metis Yayınları,1994, s. 22

30 Aralık 2009 Çarşamba

Bütün Hafta Bir Şiir/Bir Yılın Son Günleri III.


III.

Kırdım mı incittim mi birilerini?
Kimleri kazandım, yitirdiklerim kimler.
Kendimi yeniledim mi yazdıklarımda?
Yeniden düşünmeliyim
Dostluklarımı, ilişkilerimi
Dağınık yatağım,mutsuz yatağım
Çoğalttım mı eksiklerimi?
Gözlerim çocukluk fotoğraflarında mı kaldı
Yitirdim mi yoksa masumiyetimi?
Borçlarımı ödedim mi?
Doğru seçtim mi soruların fiillerini?
Tırnaklarım kesilmiş, dişlerim fırçalanmış, saçlarım taranmış,
giysilerim ütülü, odam düzenli mi?
Ödünç aldığım kitapları geri verdim mi?
Geri verdim mi aldıklarımı:
Aşkları, dostlukları, sevgileri, güvenleri, bağları
Kitaplara, sayfalara, satırlara borcumu ödedim mi?
Yokladım mı duygularımı
Hala sevebiliyor muyum insanları?
Ovmalı gümüşleri, bakırlarımı; cila geçmeli ahşaplarıma
Ovmalı umutları
Saklı tutmalı gelecek inancını, yarınları eksik etmemeli ağzımızdan
Hançer kıvamındaki o karamizah tadını
Şimdi oturup uzun bir hasretlik mektubu yazmalıyım Yavuz'a
Sonra köşe başından bir demet çiçek alıp öyle başlamalıyım
akşama
Yeni bir yıla
Ama nedense herşeyin tadı dağılıyor ağzımda
Bir sap çiçek mi taşısam yoksa ağzımın kıyısında
Aydınlık rengi vursun diye gözlerimdeki buluta

26.12.1981


Murathan Mungan, Mırıldandıklarım, Metis Yayınları,1994, s. 21



29 Aralık 2009 Salı

Bütün Hafta Bir Şiir/Bir Yılın Son Günleri II.


II.

Bir yıl daha bitiyor
Düşlerim ,tasalarım,yarım kalmış onca şey
Her yıl biraz daha kısalıyor bir öncekinden
Bana mı öyle geliyor
Yoksa daha mı hızlı ilerliyor zaman
İnsan yaşlanırken?

26.12.1981

Murathan Mungan, Mırıldandıklarım, Metis Yayınları,1994, s.20

28 Aralık 2009 Pazartesi

Bütün Hafta Bir Şiir/Bir Yılın Son Günleri


I.

Bir yıl daha bitiyor
İşte bu kadar duru,bu kadar yalın
Bu kadar el değmemiş
Sıradan bir gerçeği daha
kolları bağlı hayatımızın
Bu şiire nasıl dahil edilebilir bir yılın son günleri
Her sonda,her başlangıçta ve her defasında
Alır gibi başkasını karşımıza
Perdeler çekip,ışıklar söndürüp
oturup yatağın içinde bir başımıza
Sorgulamak kendimizi
Öğrenmek ikimizin anadilini,ikinci belleğimizi
Öğrenmek kendimizle hesaplaşmanın buzul ilişkilerini
Bu aynanın dehlizlerinde gezinirken görürüz
Karanlık günlerimizin kenar süslerini

Biterken yılın son günleri
Biliyoruz takvimler belirlemez değişimin mevsimlerini
Gençlik ikindilerini

Kargınmış bir çocuktuk büyüdüğümüzden beri.


26.12.1981

Murathan Mungan, Mırıldandıklarım, Metis Yayınları,1994, s.19

Vazgeçemediğim bir yeni yıl şiiri; her yıl iyi geliyor.

25 Aralık 2009 Cuma

Mucize Rakamlar/Mucize Ziyaret


Kalbimizin pompaladığı kan 100 trilyon hücreyi günde 1000 kez ziyaret eder.


Ebe Asude Oflaz'dan bu değerli bilgiler / www.hamileokulu.com

Mucize Rakamlar/Mucize Ziyaret


Kalbimizin pompaladığı kan 100 trilyon hücreyi günde 1000 kez ziyaret eder.


Ebe Asude Oflaz'dan bu değerli bilgiler /
www.hamileokulu.com

24 Aralık 2009 Perşembe

Mucize Rakamlar/Mucize Nükleotidler


Bir DNA molekülünde 3-5milyar nükleotid yani harf bulunur. Harflerin diziliş sırası insanı en ince ayrıntısına dek belirler.


Ebe Asude Oflaz'dan bu değerli bilgiler /
www.hamileokulu.com

22 Aralık 2009 Salı

Mucize Rakamlar/Mucize Kromozomlar


Toplam uzunluğu 1 m'yi bulan DNA molekülü, toplam kalınlığı milimetrenin milyarda biri (1 nanometre) olan kromozomlarda paketlenmiştir.


Ebe Asude Oflaz'dan bu değerli bilgiler / www.hamileokulu.com

21 Aralık 2009 Pazartesi

Mucize Rakamlar/Mucize Hücreler


Her hücre dev bir fabrika gibidir. Her birinde 200.000 çeşit ürün üretilir.

Ebe Asude Oflaz'dan bu değerli bilgiler / www.hamileokulu.com

18 Aralık 2009 Cuma

"Bir Bebek Gibi Ağladı"


“İkisi de konuşmadılar.

Sonra Ivy, “O çok güzel bir kız, Lena” dedi. “Böyle güzel bir kıza sahip olmak…”

Gözyaşlarını tutan engeli ortadan kaldırmak için bundan daha etkili bir söz söylenemezdi. Başladığından beri hiç ağlamamıştı Lena, ama Ivy Brown’un sonsuza kadar kaybettiği kızının güzellik ve sıcaklığını övmesini duyunca kendini bıraktı. Asırlar gibi görünen bir süre bir bebek gibi ağladı.”

Maeve Binchy, Geri Döneceksin, Doğan Kitap, 2003, s.261

17 Aralık 2009 Perşembe

"Benim Öldüğümü Sanıyor"

“Benim öldüğümü sanıyor” dedi Lena. Ve dünyada bir başkasının kendini bu kadar yalnız hissedip hissetmediğini merak etti.”

Maeve Binchy, Geri Döneceksin, Doğan Kitap, 2003, s.210

15 Aralık 2009 Salı

"Güzel Bir Şey Düşün"

“Güzel bir şey düşün. Her zaman olduğunu ve gerçek olduğunu bildiğin bir şeyi düşün…”

“Kızım” dedi Lena.”

Maeve Binchy, Geri Döneceksin, Doğan Kitap, 2003, s.21

"Soru Sormak İyidir"

“Ben çok mu soru soruyorum?”

“Hiç de değil. Soru sormak iyidir. İnsanlar istediklerinden fazla cevaplamazlar onları.”

Maeve Binchy, Geri Döneceksin, Doğan Kitap, 2003, s.182

14 Aralık 2009 Pazartesi

"Onun Yorgunluğunu Giderebilmek İçin..."


“Gözleri yüzünde kara lekeler gibiydi, gülümsemesi hiç görmediği kadar çarpık ve hüzün vericiydi. Ona karşı öyle bir sevgi ve koruma dalgası hissetti ki neredeyse nefesi kesildi. Onun yorgunluğunu giderebilmek için şafaktan günbatımına ve sonra yine şafak sökünceye kadar çalışacaktı.

Ve onun da kendisi için bunu yapacağını anladı.”

Maeve Binchy, Geri Döneceksin, Doğan Kitap, 2003, s.123

11 Aralık 2009 Cuma

"1 Ocak Şakası Olmaz Mı?"

Yılbaşı Gecesinde İller

“Bir otobüs bir yokuşu tırmanırken birdenbire durdu. “Buraya kadar arkadaşlar!” diye bağırdı yolculara. “Ben geri dönüyorum.”

Döndü. Hızla aşağı doğru ilerlemeye başladı. Yolcular önce şaşırmış, sonra da korkmuşlardı. Hepsi buz kesilmişti sanki. Ama biraz sonra otobüs yeniden göründü. Bu kez çok neşeliydi! “Şaka!” dedi, “şaka yaptım yahu! 1 Nisan şakası olur da, 1 Ocak şakası olmaz mı?”

Cemal Süreya, Aritmetik İyi Kuşlar Pekiyi, Yapı Kredi Yayınları, 2004, İstanbul, s. 48

10 Aralık 2009 Perşembe

"Yaşlı Bir Çam Ağacı Gözlüklerini Takmış..."


Yılbaşı Gecesinde İller

“Mersin’in dağ köylerinden biri de Aslanköy’dür. Bu köyde yaşlı bir çam ağacı gözlüklerini takmış, masanın başına geçmiş bir şeyler yazıyordu: “Nedir bu yılbaşı günlerinde biz çam ağaçlarının başına gelenler! Danıştay’a başvuracağız. Büyük Millet Meclisi’ne de dilekçe sunduk. Hep bizim dallarımızı mı kesecekler?”

Cemal Süreya, Aritmetik İyi Kuşlar Pekiyi, Yapı Kredi Yayınları, 2004, İstanbul, s.48

9 Aralık 2009 Çarşamba

"Çok Şükür Bu Gece Ay Işığı Var"


Yılbaşı Gecesinde İller


“Aydın’da, trenden bir adam indi, elinde kocaman bir torba vardı. Naylon torbalar olur ya, işte onlardan. “Eyvah!” dedi, “başkasının torbasını almışım. Bunun içinde birkaç oyuncak var. Şimdi beni Noel Baba sanacaklar.”



Trabzon’da kıyı sessiz ve iyice tenhaydı. Bir taka çalkanıp duruyordu suda. “Çok şükür,” dedi, “bu gece ay ışığı var; onunla kutluyorum yeni yılı.”


Cemal Süreya, Aritmetik İyi Kuşlar Pekiyi, Yapı Kredi Yayınları, 2004, İstanbul, s.46

8 Aralık 2009 Salı

"Hiçbir Yılbaşını Birlikte Geçirmedik"


Yılbaşı Gecesinde İller

“Kars’ta bir kale vardı. Tarihçidir. Sosyal Bilgiler Dersi’nden hep tam not almıştır. “Ben, 1883’ü çok sevmiştim,” dedi, “şimdi yüz yaşına girmiştir; kim bilir nerelerde?”

Bursa’daki Yeşil Camii, Edirne’deki Selimiye Camii’ni düşünüyordu. “Hiçbir yılbaşını birlikte geçirmedik. Ama minarelerimizin uçları anten gibidir; onların sayesinde haberleşebiliyoruz. Bu gece, Edirne’de çok mu rüzgar var acaba? Şu saate kadar bağlantı kuramadık.”

Cemal Süreya, Aritmetik İyi Kuşlar Pekiyi, Yapı Kredi Yayınları, 2004, İstanbul, s. 46

7 Aralık 2009 Pazartesi

"Gelecek Yüzyılın Çiçeğiyim"


Yılbaşı Gecesinde İller

“1984 çıkıp gidiyordu dünyadan. Saat 24’e doğru 67 ilimizin bazılarında bir sürü olay oldu. Ben bunların ancak bir kısmını anlatacağım. Tabii, çok küçük olaylar.

Ankara’da bir çocuk erken uyudu, düşünde bir ırmağın kıyısında kocaman bir çiçek gördü; ata benziyordu çiçek; konuşuyordu da. “Ben”, dedi, “gelecek yüzyılın çiçeğiyim.”

Cemal Süreya, Aritmetik İyi Kuşlar Pekiyi, Yapı Kredi Yayınları, 2004, İstanbul, s.45

4 Aralık 2009 Cuma

Aslan Hikayeleri


"Aslanlar kendi tarihlerini yazmadıkları sürece, avcı hikayelerine inanmak zorundayız"

Anonim

3 Aralık 2009 Perşembe

3 Çeşit Dost


"Üç çeşit dost vardır; Birincisi ekmek gibidir her zaman istersin. İkincisi ilaç gibidir lazım olunca ararsın. Üçüncüsü mikrop gibidir o gelir seni bulur."

Anonim

2 Aralık 2009 Çarşamba

Acılar Dibe Çöker


”Bana Zamandan söz ediyorlar

Gelip size Zamandan söz ederler


Yaraları nasıl sardığından, ya da her şeye nasıl iyi geldiğinden. Zamanla ilgili bütün atasözleri gündeme gelir yeniden. Hepsini bilirsiniz zaten, bir işe yaramadığını bildiğiniz gibi. Dahası onlar da bilirler. Ama yine de güç verir bazı sözler, sözcükler,


öyle düşünürler.


Bittiğine kendini inandırmak, ayrılığın gerçeğine katlanmak, sırtınızdaki hançeri çıkartmak, yüreğinizin unuttuğunuz yerleriyle yeniden karşılaşmak kolay değildir elbet. Kolay değildir bunlarla baş etmek, uğruna içinizi öldürmek. Zaman alır.


Zaman

Alır sizden bunların yükünü


O boşluk dolar elbet, yaralar kabuk bağlar, sızılar diner, acılar dibe çöker. Hayatta sevinilecek şeyler yeniden fark edilir. Bir yerlerden bulunup yeni mutluluklar edinilir.


O boşluk doldu sanırsınız

Oysa o boşluğu dolduran eksilmenizdir


gün gelir bir gün

başka bir mevsim, başka bir takvim, başka bir ilişkide

o eski ağrı

asızın geri teper.

Dilerim geri teper. Yoksa gerçekten

Bitmişsinizdir.


Murathan Mungan, Yaz Geçer/Yalnız Bir Opera Şiiri, Metis Yayınları, 1997, s. 21

1 Aralık 2009 Salı

Mesaj


“Ölebilirim genç yaşımda,

En güzel şiirlerimi söylemeden götürebilirim.

Şimdi kavak yelleri esiyorken başımda,

Sevgilim,

Seni bir akşam-üstü düşündürebilirim.


Özdemir Asaf, Sen Sen Sen, /Son Yüzyıl Büyük Türk Şiiri Antolojisi II/Ataol Behramoğlu/Sosyal Yayınları, 1987, s. 532