bir
bir yitiriyorum sevdiklerimi
ellerimden
kuşlar gibi
uçup
uçup kuşlar gibi
uzak
dağlar ardına
çivilenmiş
gözlerime kiminin
o
yalvaran gözleri
yakıyor
kollarımı kiminin kanı
kimi
sitem sitem vuruyor beni
dövünmek
tepinmek neye yarar kı
neyi
kurtarır ki üzmek şu canı
her
bahar yenilense de dallarda tomurcuklar
o
bahar gitti gider
kolay
değil ozanın ağlamaması
gülmesi
kolay değil
bulutlar
her zaman yağmur getirmez
şimşek
gülmez bulutlardan her zaman
bulut
var ki yaz yağmuru güzelim
geçip
gider gül kokulu yel gibi
bulut
var ki taş başına yoksulun
orman
söken köy göçüren bir karabasan
tam
da başlamışken sevmeği öğrenmeye
tam
da başlamışken bal doldurmağa
özlem
denen peteğe
bir
bir uçup gidiyor canlarım
gidiyorlar
kopar gibi acılı kollarımdan
dönülmez
karanlığa
dövünmek
tepinmek neye yarar ki
neyi
kurtarır ki ölüme sövmek
sövmemek
ne yazar ki
dağbaşında
tek ağaç
fırtınada
bir tekne
uçurtması
kopup gitmiş bir çocuk
bakıyorum
yalnızca
şaşkın
ve umarsız gözlerle arkalarından
dayan
yavrum
dayan
hasan Hüseyin
dayan
dayanabilirsen
Hasan Hüseyin, Filizkıran Fırtınası, Bilgi Yayınevi, 1985, s.37