12 Ağustos 2009 Çarşamba

"Atıldım. Rengim Yüzünden"


“Dört ayağı üstüne kalktı. Korkut sırtına binince ağır ağır indi tepeden. Başıyla bir sel yarığının ötesini gösterdi.

- Bir gece şurda boğuşmuştuk bir kurtla, dedi.
- Ne oldu sonra?
- Kaçtı.
- Niye şimdi çoban köpeği değilsin?
- Atıldım. Rengim yüzünden.
- Anlamadım.
- Sarı olduğum için atıldım. Koyunlar kendi renklerinden köpek istermiş. Ya ak olacak ya da boz. Ağa söyledi. Benden ürkerlermiş. Sabri Kahya “Koyun kısmının iyiye kötüye aklı ermez. Sarıbaş yetişeli kurda koyun vermedik,” dedi. Ama ağa dinlemedi. “Verin birine, gitsin,” dedi. Yanar’a verdiler. Ağzıma ağızlık taktılar, boynuma ip bağladılar. Yanar’la oğlu ite kaka, sürükleye sürükleye götürdüler. Giderken Çoban Sülo ağladı. İlk günler çok güçtü. Sonraları alıştım. Köpek kısmı nelere alışmaz ki.”

Yusuf Atılgan, Ekmek Elden Süt Memeden, Yapı Kredi Yayınları, 2008, s. 20

Hiç yorum yok: