8 Nisan 2009 Çarşamba

"Yaşamda Suflör"


"Küçük Şeyler" Haftası Devam Ediyor...

“Hani tiyatroda suflör vardır, sahnenin arkasında, bazen öndeki gizli bir bölmede, seyircilerin göremeyeceği bir yerde durur. Oyun sırasında, sahnedeki sanatçının duyabileceği, ancak seyircilerin duyamayacakları bir ses tonuyla elindeki metni okur. Amaç, sanatçının repliklerini, yani ezberlediği metni unutması durumunda ona ne söylemesi gerektiğini hatırlatmaktır. Bu, işe yarar, duraklamaları engeller, sanatçıların kaygılarını azaltır. Suflörün tiyatroda önemli bir işlevi vardır.

Bence suflör yalnızca tiyatroda değil, yaşamın her alanında çıkıyor karşımıza. Ana babalar çocuklarına sürekli olarak nasıl davranmaları gerektiğini söylediklerinde, bir anlamda suflörlük etmiş oluyorlar.”

“Bir başkasının, ne düşünmesi, nasıl davranması, hatta bazen ne hissetmesi gerektiğini söyleyerek ona suflörlük ederiz.”

“Sahnede suflör gerekli olabilir, ancak yaşamın her kesiminde, çocuklarımıza ve birbirimize yerli yersiz suflörlük ettiğimizde, kendi doğrularımızı kulaklarına fısıldadığımızda, onların yaşam tarzlarına karışmış oluruz. Buna hakkımız var mı?”

Üstün Dökmen, küçük şeyler 2, Sistem Yayıncılık, 2006, s. 16-17

Hiç yorum yok: