21 Temmuz 2009 Salı

Çocuk Ve Edebiyat


646. gün

“Ayrı bir çocuk edebiyatı olmaması kanısındayım. Biri diyecek ki, “Ama var böyle bir edebiyat!” Var, var olmasına; ne ki, olması gerektiği için değil, kendisi var olmak istediği için. Geçende bir arkadaş Saçak’taki bir soruşturmaya verdiği karşılıkta ne güzel soruyordu: “Çocuk yazar var mı?” diye.



“Edebiyat vardır. Çocuklar da ondan kendilerine göre koparabildiklerini alırlar. Çocuğu küçümseme yatıyor “çocuk edebiyatı” sözünde. Bırakalım, çocuk da yüzmeyi (okuma yazma) öğrendikten sonra bizim girdiğimiz denize girsin.”



“S. Firestone, Ortaçağ’da çocukluk diye bir kavramın geçerli olmadığını söyler. Ne çocuk giysileri vardır o çağda, ne oyuncaklar, ne de çocuk konuşması. Bütün bunları büyük bir sapkınlık olarak niteler ve daha çok Rönesans’tan sonra ortaya çıktığını ekler, önceleri çocuklar “küçük boy” insanlardı; çıraklar da onlardı, hizmetkarlar da…”

Cemal Süreya, Aritmetik İyi Kuşlar Pekiyi, Yapı Kredi Yayınları, 2004, İstanbul, s. 9

Hiç yorum yok: