15 Ekim 2009 Perşembe

"Soluğunu tutar, içinden saniyeleri sayardı."


“Celil’in gitme vakti gelince, Meryem kapının önünde durur, bir sonraki ziyaretle arasında uzanan, devasa, yerinden oynatılamaz bir nesne gibi duran o koskoca haftanın düşüncesiyle, sönmüş bir balon kadar ölgün, onun açıklıktan çıkışını seyrederdi. Celil’in arkasından bakarken, her seferinde soluğunu tutardı. Soluğunu tutar, içinden saniyeleri sayardı. Nefes almadığı her saniye için, Tanrı’nın ona Celil’le bir gün daha bahşedeceğine inanırdı.”

Khaled Hosseini, Bin Muhteşem Güneş, Everest Yayınları, 2009, s. 28

Hiç yorum yok: