7 Şubat 2014 Cuma

DAYAN DAYANABİLİRSEN


bir bir yitiriyorum sevdiklerimi
ellerimden kuşlar gibi
uçup uçup kuşlar gibi
       uzak dağlar ardına

çivilenmiş gözlerime kiminin
       o yalvaran gözleri
yakıyor kollarımı kiminin kanı
       kimi sitem sitem vuruyor beni
dövünmek tepinmek neye yarar kı
       neyi kurtarır ki üzmek şu canı
her bahar yenilense de dallarda tomurcuklar
o bahar gitti gider

kolay değil ozanın ağlamaması
       gülmesi kolay değil
bulutlar her zaman yağmur getirmez
       şimşek gülmez bulutlardan her zaman
bulut var ki yaz yağmuru güzelim
       geçip gider gül kokulu yel gibi
bulut var ki taş başına yoksulun
       orman söken köy göçüren bir karabasan

tam da başlamışken sevmeği öğrenmeye
tam da başlamışken bal doldurmağa
       özlem denen peteğe
bir bir uçup gidiyor canlarım
gidiyorlar kopar gibi acılı kollarımdan
       dönülmez karanlığa

dövünmek tepinmek neye yarar ki
neyi kurtarır ki ölüme sövmek
       sövmemek ne yazar ki
dağbaşında tek ağaç
fırtınada bir tekne
uçurtması kopup gitmiş bir çocuk
bakıyorum yalnızca
       şaşkın ve umarsız gözlerle arkalarından

dayan yavrum
dayan hasan Hüseyin

dayan dayanabilirsen

Hasan Hüseyin, Filizkıran Fırtınası, Bilgi Yayınevi, 1985, s.37

Hiç yorum yok: